3 Kasım 2009 Salı

İSTANBUL HÂLÂ GÜZEL


Geçen sabah (2 Kasım 2009) motorla karşıya geçerken kültürsüz para sahiplerinin işbirlikçi belediyelerle elbirliği yaparak diktirdiği çirkin yükseltileri (güya gökdelenmiş!) üzüntüyle izlerken İstanbul'un güzelliğini hâlâ koruyabildiğini fark ettim. Fotoğraf makinemi çıkartıp hemen bir kare fotoğraf çektim. İşte yukarıdaki fotoğraf o anın (09:50 civarı) resmidir...


HBITAT günlerinde Ticaret Odası'nın Kandilli'deki tesislerinde verilen bir yemekte dünyaca ünlü Hollandalı bir mimar ile tercüman vasıtasıyla röportaj yapmıştım. Adam gerçek bir Türk düşmanıydı. İstanbul kelimesi ağzından sızmadı bile. Konstantinopolis diyor da başka şey demiyordu. Ama şu sözleri hala kulaklarımdadır.
Sordum: İstanbul artık kimliğini kaybetmeye başlamıştır denilebilir mi sizce?
Cevap verdi: Hayır. Sabah uyandığınızda nerede olduğunuzu anlayabilirsiniz. Uyku halinde getirilmiş olsanız bile uyandığınızda birazcık bilginiz varsa, işte Ayasofya, işte Hisarlar, işte Bosfor, işte Mavi Camii diyerek nerede olduğunuzu hemen anlarsınız. Ama ya Meksiko City öyle mi? Asla anlayamazsınız nerede olduğunuzu... Ama İstanbul'u bekleyen en önemli tehlikelerden biri gelişigüzel dikilecek yüksek binalar olurdu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder