20 Eylül 2025 Cumartesi

Dünyanın filmi Adana Altın Koza’da

22 Eylül Pazartesi günü başlayacak 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, Dünya Sineması bölümünün Festivaller seçkisi, Cannes’dan Berlin’e, Locarno’dan Karlovy Vary’e, dünya festivallerinden ödüllü filmleri Adanalı seyirciyle buluşturuyor. Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından 22-28 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, Dünya Sineması bölümünün Festivallerden seçkisi dünya festivallerinin 2025 programlarından ödüllü filmleri Adana’da buluşturuyor. Cannes’ın gözdeleri Adana Altın Koza’da Cannes’ın bu yıl çok konuşulan, ödüllü filmleri Adana’da ilk kez seyirciyle buluşuyor. Son yılların en güçlü Cannes seçkisinden alkışlar ve ödüllerle ayrılan yedi film, festivalin atmosferini Adana’ya taşıyor. Kleber Mendonça Filho’nun Cannes’da En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini alan sürükleyici siyasi gerilimi “Gizli Ajan” (The Secret Agent, 2025), Türkiye’de ilk kez Adana Altın Koza’da gösterilecek. Hitchcock tarzı gerilimi gerçeküstü ve mitolojik detaylarla harmanlayan film, Wagner Moura’nın ödüllü performansıyla dikkat çekiyor. 1977 Brezilya’sında, askeri diktatörlüğün son yıllarında, zulümden kaçmaya çalışan eski bir öğretmenin hikâyesini anlatıyor. Cannes’dan En İyi Senaryo ve Ekümenik Jüri Ödülü sahibi Dardenne Kardeşler filmi “Genç Anneler” (Young Mothers, 2025), Liège’deki bir sığınma evinde yaşayan beş genç annenin hikâyesini konu alıyor. Usta yönetmenlerin kendilerine özgü gerçekçi kamerasıyla, yoksulluk ve aile parçalanmalarıyla mücadele eden kadınların direnç dolu portrelerini beyazperdeye taşıyor. Katalan yönetmen Carla Simón’un kendi yaşamından esinlenerek yazıp yönettiği “Romería” (2025), Türkiye prömiyerini Adana’da yapacak. Genç bir kadının kimlik arayışına odaklanan film, kişisel travma ve kuşaklar arası sessizlik temalarını işlerken amatör kamera görüntülerini rüyamsı sekanslarla harmanlıyor. Cannes Premiere bölümünde gösterilen ve Filipinler’in Oscar adayı olan Lav Diaz imzalı “Macellan” (Magellan, 2025), efsanevi kaşif Macellan’ın mitini yıkıyor. Gael García Bernal’ın başrolünde yer aldığı film, sömürgeci şiddeti soğukkanlı bir dille ve çarpıcı görsellikle ele alıyor. Christian Petzold’un Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yarışan son filmi “Aynalar No:3, Okyanusta Bir Tekne” (Mirrors No. 3, 2025), erkek arkadaşının ölümüne sebep olan kazadan sağ kurtulan bir müzik öğrencisinin yas sürecini anlatıyor. Petzold, insan ilişkilerinin kırılgan doğasını rüya gibi bir anlatımla ele alıyor. İranlı yönetmen Saeed Roustayi’nin Altın Palmiye adayı filmi “Ceza” (Woman and Child, 2025), iki çocuğunu tek başına büyüten dul bir hemşirenin, oğlunun trajik ölümünün ardından intikamla dolu bir kadına dönüşümünü konu alıyor. Film, enerjik kamerası ve güçlü oyunculuklarıyla İran’daki ataerkil düzenin katı gerçekliğini açığa çıkarıyor. Tunuslu yönetmen Erige Sehiri’nin Belirli Bir Bakış bölümünün açılış filmi olan “Vadedilmiş Gökyüzü” (Promised Sky, 2025), Tunus’un yoksul bir mahallesinde yaşam kurmaya çalışan üç Fildişi Sahilli kadının hikâyesini anlatıyor. Yerinden edilme, göç, dayanışma ve kimlik temalarını insanlıkla yoğrulmuş bir dille perdeye taşıyor. Berlin’den Locarno’ya Programda Cannes filmlerinin yanı sıra Berlin, Toronto ve Karlovy Vary’den filmler de yer alıyor. Amerikan bağımsız sinemasının öncülerinden Richard Linklater’ın son filmi “Mavi Ay” (Blue Moon, 2025), 1943’te tek bir geceye yayılan hikâyesiyle Berlin’de Andrew Scott’a En İyi Yardımcı Oyuncu ödülünü kazandırdı. Ethan Hawke ve Margaret Qualley’nin de başrolde olduğu film, Lorenz Hart’ın yaşamından kesitler sunan mizah ve hüzünle yoğrulmuş bir biyografik komedi-drama. Jim Sheridan ve David Merriman’ın yönettiği “Yeniden Yaratım” (Re-Creation, 2025), Fransız film yapımcısı Sophie Toscan du Plantier’in çözülememiş cinayetini jüri odasında kurgusal bir yeniden canlandırmayla ele alıyor. Adalet, önyargı ve hakikatin doğasına dair sorular soran film, kurgu-gerçeklik arasında bir denge kuruyor. Locarno Film Festivali’nde Altın Leopar için yarışan iki film de dikkat çekiyor. Julian Radlmaier’in yazıp yönettiği “Temmuz Hayaletleri” (Phantoms of July, 2025), Doğu Almanya’nın küçük bir kasabasında geçen hikâyesiyle göç, kimlik ve sınıf temalarını rüya ile gerçeklik arasında mizahi bir üslupla işliyor. Naomi Kawase’nin beş yıl aradan sonra çektiği ilk kurmaca uzun metrajı “Yakushima İllüzyonu” (Yakushima’s Illusion, 2025), Japonya’da organ bağışı tabusu ve kayıpla başa çıkma üzerine felsefi bir anlatı sunuyor. Çekyalı yönetmen Ondřej Provazník’in Karlovy Vary’de Jüri Özel Ödülü’nü alan filmi “Kırık Sesler” (Broken Voices, 2025), 1990’ların başında Çekoslovakya'da prestijli bir kız korosuna katılan 13 yaşındaki Karolína’nın hikâyesini anlatıyor. Saygın bir kurumda yaşanan istismarın hassas dinamiklerini derinlemesine irdeleyen film, hassas ve cesur yorumuyla dikkat çekiyor. Belgesel tutkunlarına özel Belgesel severleri bu yıl üç güçlü yapım bekliyor. Abbas Fahdel’in Locarno’da En İyi Yönetmen ödülünü kazanan “Yaralı Yurdun Hikâyeleri” (Tales of the Wounded Land, 2025), Lübnan’ın güneyinde süren bombardımanların sıradan insanlar üzerindeki etkisini belgeliyor. Kayıp, yerinden edilme ve yeniden inşa çabalarını dokunaklı bir dille anlatıyor. Nishtha Jain ve Akash Basumatari’nin ödüllü belgeseli “Devrimi Ekip Biçmek” (Farming the Revolution, 2024), Hindistan’da 2020–2021 yıllarında bir yıl süren çiftçi direnişini konu alıyor. Yarım milyona yakın insanın Delhi kapısında kurduğu direniş kampını, özellikle kadınların ve marjinal toplulukların rolü üzerinden aktarıyor. Aysun Bademsoy’un “Oyun Değiştiriciler” (Game Changers, 2024) belgeseli, Berlin-Kreuzberg’de Türkiyeli kadın futbolcuları ilk karşılaşmalarından 30 yıl sonra yeniden buluşturuyor. Nesiller arası bir bakışla futbolun özgürleşme alanı olarak işlevini tartışırken, aidiyet, kimlik ve kuşak çatışmalarına dair sorular soruyor. 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin ile ilgili güncel gelişmeleri festivalin sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder