30 Eylül 2014 Salı

Bir de rüya yorumculuğu tarafımız var!

Sinemanın 100. Altın Portakal'ın 51. yıldönümü özçekimi
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel imzalı, festival davet metni, okuduğum en
ilginç davet mektuplardan biri. Şöyle başlıyor: "Gelenekten Geleceğe söylemiyle yola çıkan, yerelden evrensele yenilikler ve ilklerle hayata geçecek 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 10-18 Ekim 2014 tarihleri arasında perdelerini açıyor. Yarım asırlık tarihinin büyüsüyle Türkiye sinemasının ‘yaşayan belleği’ niteliğini koruyan Antalya Altın Portakal, 51. yılında bugüne kadar onu var eden her değere sahip çıkarak geleceğe uzanırken gelenekten güç alarak eskisinden de etkili bir festivalin temellerini atıyor.


Baba'nın yönetmenine
soru sorarken: konuk!
“Gelenekten geleceğe, yerelden evrensele, eskisinden daha etkili bir festival, tarihinin büyüsü, yaşayan bellek, onu var eden her değere sahip çıkmak” gibi seçilmiş cümleler, Menderes Türel’in 2004 yılında başlattığı ancak 2009 yılında yarım kalan “Antalya’ya yakışır, modern ve etkili festival” iradesini yansıtıyor. Anlaşılan o ki, bu heyecan, hiç dinmemiş! Türel, yeniden işbaşına gelir gelmez film festivaline daha önce verdiği değerle aynı ama bu sefer sağlam bir kavrayışla desteğini sürdüreceğini İstanbul’da bizzat ilan etmişti.

Mektubun bir diğer bölümü de şöyle: Avrupa’nın en uzun soluklu film festivalleri arasında yer alan ve ülkemizin en önemli kültür sanat etkinliği olan Antalya Altın Portakal, Türkiye sinemasının küresel başarılara imza attığı ve Türkiye sinemasının 100. yılını kutladığımız 2014’te gelecek nesillere emanet edeceği bir festival kültürü yaratıyor.

Rüya anlatan bir başkan
beklemekten yorulmuş
muyum ne?
 
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin, Başkan Türel’in hayal ettiği, rüyasına gördüğü bir festivale dönüşmesinde hiçbir mani yok gibi görünse de bu yolun çok çetin, dikenli ve zor olduğunu kendisi de bizler de iyi biliyoruz. Başkan’a bütün festivali içerik ve biçim olarak izledikten sonra bu sütundan kendisini hiç yanıltmadan düşüncelerimi yazma sözü veriyorum.

Şimdilik elimden bu kadarı geldiği için. Çünkü Türel ve onun gibi ruh dünyalarımız, rüyalarımız ve gelenek gelecek arasında köprüler kurma sevdamız üç aşağı beş yukarı aynı olan yetkililer, bizleri bugüne kadar hep seyirci, izleyici, konuk olarak davet ettiler. Oysa bizim bir de rüya yorumculuğu tarafımız var!

Başkana bu çetin yolda, feraset, aydınlık ve başarı diliyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder