14 Eylül 2012 Cuma

İçi Boşaltılmış Seyirci İçin Milla Jovovich Şifa Dağıtıyor


Resident Evil 5: İntikam: Paul W. S. Anderson’ın yönettiği ve Milla Jovovich, Sienna Guillory, Michelle Rodriguez ile Kevin Durand’ın oynadığı Resident Evil 5: İntikam (Resident Evil: Retribution) bildiğiniz gibi… Alice Harikalar Diyarında'nın postmodern bir bileşkesi olduğunu düşündüğüm bu filmde, elbette ki kahramanımız her zorluğun üstesinden gelecek ve herkesi yenecektir. Ama işte sinema böyle bir şey. Bile bile lades demek gerekiyor kimi zaman. 

Ölümcül T-virusü dünyayı tahrip etmeye devam ediyor. Şirket, insanları yamyam zombilere dönüştürüyor. Bu tür genetik deneylerin bir numunesi ve virüsle baş ederek hayatta kalabilmeyi başarabilmesi yüzünden insan ırkının son umudu olan Alice, dünyayı mahveden Umbrella ile mücadelesine devem etmekte… Sanal ortamda gizli operasyonlar düzenleyen şirket, bir noktada oyuna dâhil olan Alice ile bu sefer kesinlikle baş etmeye kararlıdır. Böylece geçmişinin gizemleri ortaya çıkarılan Alice (Milla Jovovich) muhteşem aksiyon sahneleriyle süslü bu üç boyutlu filmin en güzel (!) yanı… İçi boşaltılmış seyirciler için nefis bir armağan. Kaçırmasınlar…



Sadakatsizler: 

Jean Dujardin, Gilles Lellouche, Violette Blanckaert ile Bastien Bouillon’un oynadığı Sadakatsizler (Les Infideles - The Player), erkek sadakatsizliğini anlatan ve kısa bölümlerden müteşekkil bir sözde komedi. Batılı refah toplumlarında, pozitivist felsefenin tüm gücüyle hemen her şeye sirayet ettiği, yaşamsal ahlakı sadece bu dünyaya endekslediği bir şehirde… Metroseksüel iki erkeğin, kudurmuş köpek gibi dişi arayışını, bulduklarında onları kirletip bir taraf atışlarını veya “beşeri-evrensel ahlak” sahibi kadınlarla karşılaştıklarında çöpe dönüşmelerini, kendileri aldatırken ayını akvaryumun suyundu yaşayan eşlerinin, bacak aralarını boş tutacağını sanan ahmakları… İbret için seyretmek isterseniz bu filmi kaçırmayın diyeceğim ama bana göre filmin izlenme yaşı 18’den aşağı değil.

Çünkü sözde bu şekil bir erkek sürtüklüğünü eleştirir görünen filmin aslında paparazzi ahlakçılığından öte tutumu da yok. Vay kötü kadın! Derken kötülüğü kamuya ilan edilmiş görünürken öte yandan porno satmak gibi…

Filmin en iyi yanı gibi görünen finali de pozitivist ikiyüzlülüğünü kurtarmaya yetmiyor!
Yurt: 

Muzaffer Özdemir’in yönettiği ve Kanbolat Görkem Arslan, Muzaffer Özdemir, Muhammet Uzuner ile Pınar Ünsal’ın oynadığı Yurt, mimar Doğan’ın ata yurdu Gümüşhene’ye yıllar sonra yaptığı bir yolculuk çerçevesinde, ilerleme ve gelişmeyi aptal bir modernleşme uygulaması sananların teşhir edildiği çevreci bir film. 

Liberal-muhafazakâr iktidarların yurdun her yerinde maden ocakları açmaları, derelerin yataklarını değiştirmeleri, binlerce yılda oluşmuş tabiat harikalarına hiç saygı göstermeden onları bozmaları veya yok etmelerini anlatırken politikleşiyor. 

Sonunda didaktik hale gelerek doğrudan taraf oluyor… İşte tam da bu bağlamda, yanlış bir denklem üzerine kayan, iyi niyetli bir çalışma…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder