13 Mart 2014 Perşembe

Sansüre hayır, kısıtlamaya (kerhen) evet!

En son Lars von Trier’in yazıp yönettiği Nymphomaniac: Vol. I ve Vol. II filmlerinin ticari gösterimden men edilmesiyle gündeme gelen “sansür” konusu Türkiye'nin bitmez tükenmez tartışma konularından biridir. Türkiye’de, devlet Batı Uygarlığını seçtiği günden beri bu uygarlığın kurum, kavram, fikir vb. tüm değerlerine “bırakınız geçsinler” diyen liberal, hümanist, sosyalist, aydınlanmacı vb. batıcılar ile bunların filtrelenmesini isteyen muhafazakarlar daima çatıştı. Darwinizm, Fureydizm, erotizm gibi diken üstündeki konular ise bu piyasanın tükenmez metaları olarak daima baş rolü üstlendi.


George Orwell’in romanından Michael Radford’un senaryosunu yazıp yönettiği 1984 (Nineteen Eighty-Four) filmi, İstanbul Film Festival’inde gösterilmek için çağrılmış ama o zaman Ankara’dan gelip filmleri denetleyen “muhafazacı” grup ile festival direktoryası arasında bayağı büyük niza çıkmıştı. Neticede, şimdi ismini yazmayacağım festival yetkilisi bir hanım beni arayarak “Denetimcilerin 1984 gibi anti-komünist bir filme sansür uygulamak” istediklerini, filmin sahiplerinin ise buna asla müsaade etmeyeceklerini söyledi. Ben o vakit Tercüman gazetesinin sinema yazarıydım. Yani muhafazakar camiada sinema ile ilgilenen bir tek ben vardım ve havam da yerindeydi laf aramızda.

Romanı okuduğum ama filmi seyretmediğim için filmin neresini sansür edeceklerini sordum. Büyük Ağabey (Big Brother) zulmünden her nasılsa karanlık alana kaçtıklarını sanan Winston Smith (John Hurt) ile Julia (Suzanna Hamilton), aslında bir tuzak olan sahaf dükkanını üstündeki küf kokulu barakada tüm ülkede yasak olan aşklarını yaşamaya çalışmaktadır. Votka içip eşek gibi çalışmaktan çürümeye yüz tutmuş bedenlerini birleştirmekle bu sefil yerde güya kendilerine bir özgürlük alanı açtıklarını sanmaktadırlar. İşte böyle bir buluşmada sevişme sonrası Julia ayağa kalkar ve çıplak vücudu görünür!

Denetçi dostlarımız o vakitler buraya takılmışlar ve bu sahnenin kesilmesini aksi haldi filmi gösterime sokmayacaklarını bildirmişler… (Daha sonra filmin seyrettiğimde bir kadın vücudu gibi görünen Julia’nın vücudu bana boyası dökülmüş ahşap bir ev, sair yerleri de kömürlük penceresi gibi görünmüştü… Filmi bulup izlerseniz fikrimi paylaşacağımıza eminim.)
Nitekim denetçiler arasında münevver bir şair tanıdığım vardı, ona romandan bahsettim de film festivalde gösterilebildi…

Bu hatırayı şu sebeple anlattım: Nymphomaniac: Vol. I ve Vol. II filmlerinin yasaklanması da aynı pencereden kaynaklanıyor…

Filmi uzun uzun anlatacak, eleştirecek değilim ama şu kadarını söyleyelim: Filmin iki katmanı var: Birincisi hard porno görseller, ikincisi bana göre Batı uygarlığının bütün bitik yönlerini cerahatli bir yara gibi ortaya döken metin…

Şunu alenen iddia ediyorum: Türkiye’de bu film ticari gösterime girdiğinde, velev sadece üniversite bitirmiş kişiler seyretsinler, yüzde 99’u filmin metninde anlatılanları anlayamaz! Çünkü bu filmin alt metnini anlayabilmek için en azından Nietzche’nin Decal ve Böyle Buyurdu Zerdüşt gibi kitaplarını okumuş olmak (felsefe bilmek) gerek. Dinler tarihini bilmek gerek. Mitoloji bilmek gerek. Sayı gizemciliğini bilmek gerek (filmin başında ve sonunda dev rakamlar olarak perdeye yansıyan 3+5=8’in ne manaya geldiğini nasıl çözecek ki başka?).

Batu Musikisini bilmek gerek. Hristiyan softalığı veya gericiliğini en azından Umberto Eco'dan okumuş olmak veya bir başka şekilde bilmek gerek. Serbestlikle özgürlüğü birbirine karıştıran batı insanının erkek ve kadınlarının bu serbestlik içinde ne kadar boğulduklarını bilemese de hissetmek gerek… Nihayet sinemayı sadece izlemek-seyretmek değil okumayı da bilmek gerek (edebiyatta mecaz ve diğer sanatları bilmeden nasıl bir şiiri, musanna bir yazıyı çözemiyorsak, bir filmde de metafor çözümlemeleri yapmadan onu anlamak gayrı kabildir).

Şimdi gelelim sansür konusuna
Şu anda film denetleme alt kurulunun elinde bulunan film denetleme kriterlerine bir katkı yapacağımı umarak teklifler getiriyorum.

1.   Film izleme yaşının üst sınırı 18+ ‘dan 21+’ya çıkartılmalıdır.
2 Bir filmi yasaklamak yerine onun daha yüksek fiyat biletlerle gösterime girmesini     
        sağlayacak madde konmalıdır.
3.   Bir filmi yasaklamak yerine gösterim saatlerine sınır getirilmelidir. 21:00 ve 24:00 
        saatlerinde gösterilebilir, gibi.
Bu üç madde bir yönetmelikle film denetleme için resmileştirilirse, komisyonların eli de rahatlayacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder