28 Kasım 2012 Çarşamba

Ah Ortaköy ah! Çok değişmişsin birden tanıyamadım

Çok moda olduğu zamanlarda Ortaköy son durağımdı. Bilhassa yaz ayları. Çifte Çiçek'ler, Papirus, Taksim Sanat Evi, Lotus, Kemancı, Ziya ve Harbiye civarı... Ortaköy, "Tüm zamanların kovboyu" adını taktığımız Metin Abi'nin egemenlik alanıydı. Bu alana girdiğimizde bizim paralar tedavülden kalkardı. Mimar AVA, Dr. YG, ahbaplığımız uğruna nişan atan Dr. İ. ve ben...
Bütün bu hayallerle geldim ama onlar yoktular...

"Yok bu şehr içre vasfettiğin dilber Nedim
Bir perî suret görünmüş, bir hayal olmuş sana."

Ya da Attila İlhan'ın dediği gibi;
"Ne kadınlar sevdim zaten yoktular..."
Bazen sabahlara kadar süren muhabbetler olurdu. Bazı zamanlar hiç umulmadık tesadüfler.

"Gitti gelmez bahar yeli
Dal demeti kuş tüyü 
Bütün kapılar kilitli 
Anahtar Tanrı'da kadı"

diyen, Beşiktaşlı sevgilisini Abbas'a emanet eden Cahit Sıtkı... Tam da bu anlar için söylemiş sözünü herhalde.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder