17 Mayıs 2011 Salı

Hayali Aşklar Kutsal Savaşçı Ve Kar Beyaz


Daha önce Annemi Öldürdüm filmiyle entel-dantel ve marjinalleşmiş "sinefil"lerden tam puan alan Xavier Dolan’ın yönettiği ve Monia Chokri, Niels Schneider, Anne Dorval ile oynadığı Hayali Aşklar (Les Amours Imaginaires - Heartbeats) Fransız ahlâkının tipik numunelerinden biri… Eşcinsel ve mastürbasyoncu Francis ve "yüksek entel" Marie bir partide taşralı ve "kızoğlankız" tipli Nicolas’la tanışırlar. Her ikisi de ona âşık olur ama neredeyse kendine âşık bir karaktere sahip olan Nicolas ne Francis ve ne de Marie’yi anlayabilecek durumdadır. Artık kendi alışkanlıkları ve yaşam tarzlarında deyim yerindeyse kaşarlanmış arkadaşlarını çözememektedir.


Parisli iki arkadaş ise hem birbirinden vazgeçememekte hem de Nicolas’ı elde edebileceklerini düşünmektedirler. Taşralının hayatına girmeyi başaran eşcinsel Francis, arkadaşı evde yokken onun giysilerini koklayarak mastürbasyon yapacak kadar müptezelleşir.


Burada filmle ilgili yargılarımı bir yana bırakıp son dönem Fransız sinemasında tanık olduğum "doğacı"lık ve "doğalcı"lıkı vurgulamalıyım. Modern Avrupa sinemasını önemli merkezlerinden biri olan Fransız sinemasındaki bu dönüşüm ciddi biçimde tahlil edilmeli diye düşünüyorum. Yoksa samimiyet ile söylüyorum, hikâyeleri ve oyunculukları + 5’i geçmez…


KUTSAL SAVAŞÇI
Yinem mi vampir? Evet! Bu defa zaman ve mekânda sıçrama yapılarak beyaz perdeye aktarılan bir vampir filmi… Scott Charles Stewart’ın yönettiği ve Cam Gigandet, Lily Collins, Karl Urban ile Paul Bettany’nin oynadığı Kutsal Savaşçı (Priest) ilginç denebilirse bu ilginçliğini öyküsünden değil, görsel işitsel kurgu ve aksiyon ritminden almaya çalışıyor. 
Öykü şöyle: vampir savaşları kiliseye göre bitmiştir ama 18 yaşındaki bir kız tuhaf biçimde kaçırılır. Bu haber, kilisenin en iyi savaşçılarından Rahip’e ulaştığında, yöneticilerden izin ister. Çünkü kızla özel bir bağı vardır. Ret cevabı aldığında emirlere karşı gelir. Vampirler köleleştirmeden önce kızı kurtarmak için yola çıkar. Kendisine bir çöl şerifi olan Hicks ve olağanüstü dövüş becerilerine sahip eski bir savaşçı Rahibe eşlik etmektedir. 


Yazılarımı takip edenler bilirler; İnsanları "gerçeklik"ten para kazanmak için uzaklaştıran ve "hurafe uyduran sinemacılar" ve onların filmlerini sevmem. Bu yüzden biricik Duygu bana kızmasın ama filmi 18 yaşından küçüklere tavsiye etmiyorum. Kutsal Savaşçı, binlerce defa çevrilmiş bir yalanlaştırma öyküsünden başka bir şey değil. 


KAR BEYAZ
Bulgaristan’a kaçarken katledilen talihsiz edebiyatçılarımızdan Sabahattin Ali’nin Ayran öyküsünden yola çıkılarak Selim Güneş’in beyazperdeye aktardığı ve yönettiği; Hakan Korkmaz, Sinem İslamoğlu, Gürsan Piri Onurlu ile Kaya Akkaya’nın oynadığı Kar Beyaz filminin konusu kısaca şöyle: Babası hapiste, annesi şehirde bakıcılık yapmakta olan Hasan, evde hazırladığı ayranı yol kenarındaki bir durak yerinde şoförlere ve yolculara satarak ailesine katkı sağlamaktadır. Hasan, o gün yine ayran satmaya çalışır ama kimse almaz, hava sislenirken evin yolunu tutar. Kurtlar ulumaya başlar ve Hasan paniğe kapılır… Annesi içgüdüsel biçimde oğlunun tehlikede olduğunu sezer ve onu bulmak için kendini dağlara vurur! 
Kısa bir film öyküsünden mükemmel film üretmek mümkün ama bu ancak bir öyküden yola çıkarak yeni bir öykü kurgulama yeteneğine sahip kişilerce yapılabilir. Bu yüzden genç yönetmen Selim Güneş, farklı bir senaryo ile yola çıkmalıydı… Bence Kar Beyaz Karadeniz’in çetin coğrafyası ve Hasan’ın çetin kaderinde ancak bir sahne olabilecek yeterlikteydi… Selim Güneş’ten daha iyilerini umut etmemek için hiçbir neden yok!




Bu yazı 13 Mayıs 2011 Günü TGC Bizim Gazete"de Yayınlanmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder