9 Mayıs 2010 Pazar

HALİÇ, HALİÇ OLALI BÖYLE BİR YARIŞ GÖRMÜŞ MÜDÜR, BİLEMEM!

Osmanlı döneminde Haliç'de "şehrâyinler" yapılır, kestane fişekleri atılır ve halk fevc fevc seyrine gidermiş. Nedim'in şuh şiirlerindeki ölümsüz tasvirlerin yerini şimdi “Dünya Offshore Şampiyonası” aldı! Değişimin boyutunu görebiliyor musunuz!

"Ne yapalım yani Osmanlı devrindeki gibi ferace giyip, ince yaşmak takıp seyre çıkan dilberler, kaytan bıyıklı zamparalar mı icat ve ihdas edelim?" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Hayır canım tabii ki hayır! Nasıl 15 yaşımdaki halimi özlesem de o güne bir daha geri dönemezsem, geçmişi geri getirip yeniden yaşayamayız. Ancak belki canlandırmalar yapabiliriz ki, bu da sanat dediğimiz alanın girer: sanat bu anlamda spekülatif bir eylemdir!

Blog başlık fotoğrafımı işte İstanbul’u ortadan ikiye bölen Altın Boynuz’da yapılan yarışın fotoğrafından yaptım. Bir zaman da o durur.

Ha bu arada, Haliç’te yapılan Dünya Offshore Şampiyonası Fatih Belediye Başkanlığı Grand Prix’si ikinci etabında da 02 YKM takımı birinci olmuş… 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder