22 Ocak 2010 Cuma

‘Çılgın Ruh’lu Tiyatro İstanbul


Gencay Gürün’ün kurduğu ve Sanat Yönetmenliğini yaptığı Tiyatro İstanbul’un bu seferki oyunundan çok oyuncularını beğendiğimi itiraf etmeliyim. Noel Cowar’ın yazdığı "Çılgın Ruh" (Blithe Sprit)  aslında evlilik hayatına dair taşıdığı "espri" ile de hoş ama bu sefer gerçekten oyuncular sanki bir Shakspeare oynuyorlarmış gibi titizdiler.
Bana göre başta Melda Gür Genç olmak üzere, İlkay Saran, İnci Türkay, Atilla Saral ve Oylum Şahin sahnede kaldıkları süre boyunca adeta birbirleriyle yarıştılar: iyi oyun çıkarmak için elbette!

Evlilik hayatının cilvelerinden en önemlisi kadın kıskançlığı olarak kabul edilir. Kedın erkeği nikâhı tahtına aldıktan sonra onu değiştirmek ve başka kadınlardan sakınmak için elinden geleni ardına koymaz (Ben demiyorum! Oyun diyor). İşte böyle bir evlilik sürüp giderken, mutlu çiftimiz bir ruh çağırma seansı düzenler. Bu seansta gelen ruh, Caharles’ın eski karısının ruhudur. Musallat olur ve gitmez! Ruth (Melda Gür) bundan rahatsız olur. Mücadeleye başlar ancak karşısındaki rakip, hem kocasını iyi tanımaktadır hem de görünmezdir!
Bir bulvar komedisi dizgesinde ilerleyen oyunda küçük ve insanı kahkahadan kıracak kadar komik durum esprileri var. Burada, kadının bedenli ya da bedensiz hep kadın olduğu gerçeği yanında erkeğin kadınlara karşı tutumu hoş bir içimde sergileniyor. Aslında oyunun en ilginç ve bana göre ön plana fazlaca çıkartılamayan esprisi, hizmetçi kızın durumuydu! Ki bunu yazarsam oyunun tüm sürprizi ortadan kalkar…

Oyuncuların performansları konusu söylediğim gibi mükemmel. İlkay Saran medyum kadın rolünde akılda kalacak bir gösteri sunuyor! Melda Gür’ün ezberi bir tek defa bile sekmiyor: hafızasına nakşettiği rolünü yetkin bir oyuncu performansı, mimik ve jestleriyle sunuyor. İnci Türkay, öteden gelen şımarık ve sevimli bir ruhu oynarken hiç zorlanmıyor. Çok sempatik. Aslında bir manken olan ve Cellat filmindeki sinema deneyiminden başka sahne tecrübesi olmadığım sandığım Atilla Saral, eski karısının ruhu ile yeni karısı arasında kalan şaşkın kocayı hiç zorlanmadan sergiliyor ve şaşırtıyor…

Ve Oylum Şahin’in canlandırdığı hizmetçi kız tipi! Oylum bu tipi o kadar başarılı bir biçimde canlandırıyor ki, yürüyüşünün giderek bütün insanları etkileyeceğini, bir davranış hiti olacağını düşünüyorum!

Fotoğrafta o yürüyüşü Oylum bana öğretiyor!



Bu yazı 22 Ocak 2010 Cuma günü Bizim Gazete'de yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder