Filmekimi afişi |
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 12. İstanbul’da 28
Eylül-6 Ekim tarihlerinde düzenlenecek Filmekimi, geçen yıl olduğu gibi bu yıl
da sinema keyfini Ekim ayı boyunca Türkiye’nin farklı kentlerine taşıyacak. Filmekimi, on ikinci yılında yine parlak
yapımlar, usta yönetmenlerin dünyanın belli başlı festivallerinde gösterilmiş,
ödüller kazanmış son yapıtlarının da aralarında bulunduğu 40’a yakın film
izleyicilerin karşısına çıkacak. Zengin programıyla Filmekimi, 28 Eylül-6 Ekim
tarihlerinde, İstanbul’da 9 gün boyunca izleyicilerle buluşacak. İlk kez
düzenlendiği 2002 yılından bu yana İstanbullu sinemaseverlerden büyük ilgi
gören Filmekimi, geçen yıl 47 bin izleyiciyle buluşmuş, salonlardaki doluluk
oranı %99’a ulaşmıştı. Filmekimi, sekiz yıl boyunca İstanbul’un eşsiz
sinemalarından tarihi Emek Sineması’nda gerçekleştirilmişti.
Filmekimi bu yıl da Türkiye’nin
dört bir köşesini geziyor
12. Filmekimi sinemanın en iyi ve en güncel örneklerini sadece
İstanbul’a değil, Türkiye’nin farklı noktalarına da eriştirme hedefini bu yıl
daha da geliştiriyor. Geçen yıl İstanbul sınırlarını aşarak altı şehirde daha
sinemaseverlere ulaşan Filmekimi, bu yıl Bursa, İzmir, Diyarbakır, Gaziantep,
Trabzon, Ankara ve Batman’da düzenlenecek.
İstanbul dışındaki kentlerde, 12. Filmekimi programındaki filmlerin
yanı sıra nisan ayında yapılan 32. İstanbul Film Festivali'nde Ulusal Yarışma
Altın Lale En İyi Film Ödülü’nü kazanan Onur Ünlü’nün Sen Aydınlatırsın Geceyi
adlı filmi ile FACE İnsan Hakları Yarışması’nda Özel Mansiyon kazanan, Danis
Tanovic’in yönettiği Epizoda U Zıvotu Beraca Zeljeza / Bir Hurdacının Hayatı gösterilecek.
Filmekimi kapsamında bu yıl Avrupa Birliği MEDIA programının desteği ve
Saraybosna, Sofya ve Transilvanya Film Festivalleri’nin işbirliğiyle İstanbul
dışında yapılacak Filmekimi gösterimlerinin tarihleri şöyle:
• 28-30 Eylül Bursa
• 4-6 Ekim İzmir
• 11-13 Ekim Trabzon
ve Ankara
• 25-27 Ekim Gaziantep
ve Diyarbakır
• 28-30 Ekim Batman
Filmekimi biletleri ne zaman,
nerede?
Filmekimi biletleri, İstanbul için 21 Eylül Cumartesi saat 10.30’dan
itibaren: Biletix satış noktaları, Biletix web sitesi (www.biletix.com),
Biletix çağrı merkezi (0216 556 98 00, 11.00’den itibaren) ve Atlas ve Beyoğlu
sinemaları gişelerinden satışa sunulacak.
Filmekimi’nde hafta içi gündüz seansları (11.00, 13.30, 16.00) sadece 5
TL. Haftaiçi 19.00 ve 21.30 seansları ile hafta sonu tüm seanslar tam 15,
indirimli 10 TL.
Lale üyeleri bu yıl da biletlerini %25'e varan indirimlerle öncelikli
olarak alabilecekler. Lale üyeleri için ön satış günleri; Siyah Lale üyeleri
için 18 Eylül’de, Beyaz, Kırmızı ve Sarı Lale üyeleri için 19 ve 20 Eylül’de
gerçekleşecek.
Filmekimi gösterim saatleri, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 11.00,
13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30.
Filmekimi’nin medya sponsorluğunu CNBC-e, Radyo Eksen ve Radikal
üstleniyor.
Filmekimi’nin afişlerini ve tanıtım kampanyasını ise bu yıl da
Alametifarika gerçekleştirdi.
Filmekimi programından seçmeler
• Gloria / Sebastián Lelio
Berlin Film Festivali'nde başrol oyuncusu Paulina Garcia'ya En İyi
Kadın Oyuncu dalında Gümüş Ayı kazandıran Gloria, toplumun dayattığı kural ve baskıları hiçe
sayarak kendi hayatını yaşamayı seçen 58 yaşında bir kadının aşk ve mutluluk
arayışını anlatıyor. Yapımcılığını Oscar'a aday gösterilen No filminin
yönetmeni Pablo Larrain'in yaptığı Gloria'nın yönetmeni Sebastian Lelio, Nisan
ayındaki İstanbul Film Festival'inde Altın Lale Uluslararası Yarışma'nın
jürisinde yer almıştı.
• Le Passé / The Past / Asghar Farhadi
İranlı yönetmen Asghar Farhadi'nin geçen yıl Yabancı Dilde En İyi Film
Oscar'ına layık görülen Bir Ayrılık filminin başarısını takip eden The Past,
Mayıs ayında Cannes Film Festivali'nde ilk gösterimini gerçekleştirdi ve Artist
filminden hatırladığımız Berenice Bejo'ya En İyi Kadın Oyuncu ödülünü getirdi.
Yine bir aileyi mercek altına alan film, Fransız eşi Marie'den boşanma
işlemlerini tamamlamak üzere, dört yıllık bir ayrılığın ardından Tahran'dan
Paris'e gelen Ahmet'i ve Marie ile yeni sevgilisi Samir'i izliyor. Asghar
Farhadi'nin ülkesi dışında çektiği ilk film olan The Past, duygusal gerilimi
eksik olmayan, sürükleyici diyaloglarıyla hem ilginç hem de çetrefil bir aile
dramı. Filmde Berenice Bejo'ya Un Prophet / Yeraltı Peygamberi filminin
başrolünde yıldızı parlayan Tahar Rahim eşlik ediyor.
•
Cannes'da ilk gösterimini yapan Only Lovers Left Alive hem
eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından Dead Man / Ölü Adam'dan bu yana Jim
Jarmusch'un çektiği en iyi film olarak harika övgüler aldı. Detroit ile Tanca
şehirleri arasında ve sadece gece saatlerinde geçen filmini Jarmusch “gizli
vampir bir aşk hikâyesi” olarak tanımlıyor. Jarmusch'tan beklendiği üzere
fetişlerle dolu bu çağdaş romantik dram, yüzyıllardır birlikte olan Adem ve
Havva adında bir vampir çifti izliyor. Filmin oyuncu kadrosu da en az öyküsü
kadar ilgi çekici: Tilda Swinton, Tom Hiddleston, Mia Wasikowska, Anton Yelchin
ve Jeffrey Wright'a John Hurt de eşlik ediyor. Jim Jarmusch'un bir önceki filmi
The Limits of Control / Kontrolün Limitleri, 2009 İstanbul Film Festivali'nde
gösterilmişti.
• The Dance of Reality / La Danza de la Realidad /
Alejandro Jodorowsky
Bu film, 1970'lerde Fando ve Lis ile El Topo gibi metafizik tripleri
pop art ve dini metaforlarla birleştirdiği filmleriyle yeraltı sanat dünyasının
ve uluslararası karşı kültür hareketinin süperstarı olan Alejandro
Jodorowsky'nin "derin geçmişi" üzerine bir zihin egzersizi.
Jodorowsky'nin kendi sözleriyle "The Dance of Reality, benim otobiyografik
romanımın bir uyarlaması, kendi sinemamın bir rönesansı. Bana kalırsa bu film, zihinsel bir atom
bombası gibi. Kendimi yeniden keşfetmek için çocukluğumun dibine iniyorum,
büyüdüğüm yere geri dönüyorum." 23 yıllık bir aradan sonra sinemaya geri
dönen yönetmenin bu son filmi, Jodorowsky'nin Dune'u adlı, Dune'u David
Lynch'ten önce çekemeyişini anlattığı belgeseliyle birlikte ilk kez Cannes'da
gösterildi. Jodorowsky'nin 1929'da doğduğu kasaba olan Tocopilla'da çekilen
filmde Jodorowsky'nin üç oğlu da rol alıyor.
• Jeune & Jolie / Young & Beutiful / François Ozon
En son İstanbul Film Festivali'nde ve ardından vizyonda izlediğimiz
Evde ile formunu hiç kaybetmediğine tanık olduğumuz François Ozon, Mayıs ayında
Cannes Film Festivali'nde prömiyerini gerçekleştiren Young & Beautiful ile
Altın Palmiye için yarıştı. “4 mevsim ve 4 şarkı boyunca 17 yaşındaki bir kızın
çağdaş portresi” olarak tanımladığı son filminde Ozon, Buñuel'in meşhur Gündüz
Güzeli filmini çağrıştıran bir öyküyü ele alıyor ve cinsel uyanışını bir fahişe
olarak yaşamayı tercih eden bir genç kızın bir yıllık değişim sürecini mercek
altına alıyor.
• The Congress / Ari Folman
Cannes Film Festivali'nin Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünün açılış
filmi olan The Congress, Stanislaw Lem'in kült bilimkurgu romanı Gelecekbilim
Kongresi'nin serbest bir uyarlaması. Filmin yönetmeni ise Beşir'le Vals adlı
muhteşem canlandırma filmiyle Oscar'a aday gösterilen Ari Folman. Hem gerçekçi
hem fantezi bir canlandırma olan filmin başrolündeki Robin Wright, kendini oynuyor.
Wright'a büyük bir yapım stüdyosu tarafından sinemasal benliğini satması telif
edilir. Stüdyo, Wright'ı dijital olarak tarayacak, görüntüsünü herhangi bir
kısıtlama olmadan her türlü Hollywood yapımında kullanma hakkına sahip
olacaktır; böylece Wright hem çok para kazanacak hem de 20 yıl boyunca
ekranlarda hep genç kalacaktır. The Congress, sözleşmesinin bitişinin ardından
Robin Wright'ın geleceğin sinema dünyasına dönüşünü izliyor. Filmin oyuncu
kadrosunda Robin Wright'a Harvey Keitel, Paul Giamatti ve Jon Hamm eşlik
ediyor.
• Aint Them Bodies Saints / David Lowery
David Lowery'nin, ilk gösterimini Sundance'te, uluslararası gösterimini
de Cannes'da Eleştirmenler Haftası'nda yapan duygusal Western'i, aşk, trajik
olaylar ve zorunluluklarla birbirine bağlanan bir çiftin huzur arayışını
anlatıyor. 1970'lerde Teksas'ta geçen, silahlar, tehditler ve ihanetle dolu bu
şiirsel filmin kahramanları, işledikleri suçlar boylarını aşan, birbirlerine
delicesine âşık genç çift Bob ve Ruth. Dağlarda kanun adamlarıyla girdikleri
çatışmada yakalanan Ruth bir polisi vurmasına rağmen suçu Bob üstlenir. Dört
yıl sonra Bob hapishaneden kaçar ve o hapisteyken doğan kızıyla Ruth'u aramaya
koyulur. Filmin parlak oyuncu kadrosunda Ejderha Dövmeli Kız ve en son Side
Effects filmlerinden tanıdığımız Rooney Mara ile Casey Affleck yer alıyor.
• Blue Is The Warmest Colour / La Vie d'Adèle (Chapitres
1&2) / Abdellatif Kechiche
Mavi renge bambaşka bir anlam yükleyen Abdellatif Kechiche'in son
filmi, ilk kez gösterildiği Cannes Film Festivali'nde hem eleştirmenler hem de
izleyiciler tarafından büyük ilgi görerek festivalin büyük ödülü Altın
Palmiye’yi kazandı. Başkanlığını Steven Spielberg'in yürüttüğü jüri, yönetmen
Abdellatif Kechiche'le birlikte başrol oyuncuları Adele Exarchopoulos ile Lea
Seydoux'yu da Altın Palmiye'ye layık gördü. Cinselliğe çekincesiz yaklaşımı ve
gerçekçiliğiyle sansür ve sanat tartışmalarına yol açan Blue Is the Warmest
Color, iki genç kızın yıllara yayılan birliktelikleri üzerinden yaşamı ve aşkı
sorguluyor. Film, Julie Maroh’nun Le bleu est une couleur chaude adlı
romanından sinemaya uyarlandı. Yönetmen Kechiche'in 2008'de Balıklı Bulgur,
2011'de ise Siyah Venüs adlı filmleri İstanbul Film Festivali'nde
gösterilmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder