18 Kasım 2012 Pazar

Ömer Lütfi Mete'ye Ağıt ve Methiye

Rahmetli Ömer Lütfi Mete’yi, Tercüman Gazetesi Almanya Baskıları bölümünde çalıştığı 1980’lerde tanıdım. Tanışıklığımızı Hakk’ın rahmetine kavuşmuş sevgili dostum Şevki Özpeynirci sağlamıştı. Merhum Kemal Ilıcak Türk Edebiyatı dergisini Tercüman Matbaasında basmaya başlamış, Özpeynirci ile Mete de gazeteci ve edebiyatçı olarak dergiyi idare etmeye başlamışlardı.

Gıyaben tanışıklığımız ise daha öncelere dayanır. Türk Edebiyatı dergisinde şiirleri yayınlanırdı. Ecurufya isimli siyasi hiciv babında bir romanı yayınlanmıştı. Ülkücüydü.

Siyaseten işsiz (!) kaldığımız ihtilal sonrasında bir ara Dağarcık isimli bir dergi çıkartma denemesinin ardında hali hazırda yayınlanmakta olan dergilere yazı, şiir ve röportaj vermeyi daha kolay, masrafsız ve rahat bulduğumuz için Türk Edebiyatı, Boğaziçi gibi dergilerin kapısına dayandık.

Türk Edebiyatı Dergisi için “İlimler Akademisi” gibi bir isimle kurulmak istenen 12 Eylül kurumu ile ilgili bir soruşturma yaptım. Böylece milliyetçi dergilerin kapısı bana da açılmış oldu. İşte o ara Ömer Lütfi Mete Boğaziçi Dergisi editörüydü. Hatta Sefa Kaplan ile Osman Sınav’ın rahmetli kayınpederi Prof. Dr. Kenan Özbel röportajına gittik. Mete, bu röportajı dergide yayınladı.

Aradan epeyce uzun bir zaman geçti. Görüşemedik. Daha sonra 1990’larda Çağrışım isimli bir dergi ekibinin içinde yer aldı. Bir keresinde toplantılarına davet edildim. Mecidiyeköy’de bir büroya gittim. Kurtlar Vadisi’nin başoyuncusu ve yönetmeni Şaşmaz kardeşlerin babası Abdülkadir Şaşmaz’ın başında bulunduğu bir gurup insan oturmuş sohbet ediyordu. Ömer Lütfi Mete, İsmail Güneş, tanımadığım birkaç kişi daha vardı. Merhum Mete, yanılmıyorsam, Kuran-ı Kerim’in “Asr” suresini okudu ve şerh etmeye çalıştı. Bu arada mutfaktan sesler geliyordu. Öğrendim ki, Ahmet Tezcan içeride cevizli çiğ köfte yoğuruyormuş! İsmail Güneş’in kulağına eğilip “Allah’ın Çerkez’i çiğ köfte yoğurmayı nereden öğrenmiş, ne bilirmiş?” diye takıldığımı hatırlıyorum.

Çiğ köfteyi yedik, sohbeti dinledik ve ayrıldık. Ben daha sonra o grupla bir araya gelmedim ama Ömer Lütfi Mete, İsmail Güneş ve Ahmet Tezcan ile yollarımız sık sık kesişti.
Şahsiyeti bakımından ne kadar seçkin bir insan olduğunu şöyle söyleyebilirim: O bir Türk milliyetçisiydi ve “Türk” kelimesinin içinde mündemiç heyecan, ahlak, edep, sevgi, dostluk, sadakat… gibi Türkü Türk yapan sıfatları idrak debilmiş, künhüne vakıf olup yaşamış ve bunu eserlerinde yansıtabilmiş nadir milliyetçilerdendi.

Konuştuğu dilin, ana dili Türkçenin, onu götürdüğü tarih öncesi çağların, bu dille yazılmış mitolojilerin, efsanelerin tümünden hissesine düşeni benliğinde taşıyordu. Gurur ve kibirli değil ama vakarlı bir insandı. Dost bildiği insanların kendisine ihanet edeceğine asla ihtimal vermediği için Dede Korkut hikâyelerindeki saf Türk karakterlerini andıran bir yapısı vardı. Bu yüzden kardeşi gibi sevdiği insanların pek çok ihanetine maruz kalmıştı…

Şu satırlarda sıralamakla bitiremeyeceğim kadar temiz vasıflarının arasında samimi ve hoşgörü ile süslü Müslümanlığı en pırıltılı vasfıydı. Allah’dan ona gani gani rahmet diliyorum.
*****
Fotoğraf ve biyografi
http://www.omerlutfimete.com/
adresinden alınmıştır
******
Ömer Lütfi Mete: 1950-Rize

Rize’de doğan Ömer Lütfi Mete, ilk ve orta öğrenimden sonra bir dönem Kur’an Kursları’nda okudu. Aynı kurumlarda okutucu olarak görev yaparken Rize Lisesi’ni bitirdi ve 1970 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdi. 1971 yılında önce matbaa çıraklığıyla başlayarak gazeteciliğe geçti. 1972’de İktisat Fakültesi’nden ayrılıp Atatürk Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi. Kısa bir süre mezun olduğu lisede ve Rize Meslek Yüksek Okulu’nda Edebiyat öğretmenliği dışında gazeteci ve senaryo yazarı olarak çalıştı.

Babıâli’de Sabah, Bizim Anadolu, Tercüman, Türkiye, Yeni Haber, Orta Doğu, Yeni Şafak, Ayyıldız, Yeni Binyıl, Sabah gazetelerinde editör, yönetici ve yazar olarak çalıştı. Türk Edebiyatı, Boğaziçi ve Çağrışım dergilerinde makale, mizahi öykü ve şiirleri yayınlandı.

ESERLERİ

Gülce (şiir), Çığlığın Ardı Çığlık, Yerden Göğe Kadar, Asker ile Cemre, Çizme (roman), Derin Millet Manifestosu (Köşe Yazılarından Seçmeler), Hacıyağı ile Parfüm Arasında (Deneme), Balonya Tüneli, İtfaiye Yanıyor (Kara Mizah)

Sinema filmi senaryoları: Çizme, Gülün Bittiği Yer, Bizim Yunus, T.H.E İMAM…

TV Filmi senaryoları: Köstekli Saat, Ayrı Dünyalar, Veysel Karani, Ahmet Bedevi

TV Dizi senaryoları: Bizimev, Evlere Şenlik, Ortaklar, Deliyürek, Avcı, Hayat Bağları, AGA, Çanakkale Destanı (Belgesel Drama)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder