27 Ocak 2011 Perşembe

Türk Sinemacılar, İranlı Yönetmen Penahi ve Resulov İçin Cumhurbaşkanı Gül'den Yardım İstedi

“Cumhurbaşkanımız arabulucu olsun”
Sinemacılar İran'da siyasi suçlamalarla altışar yıl hapis, yirmişer yıl meslekten men cezasına çarptıran yönetmenler Cafer Panahi ve Muhammed Resulov için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün arabulucu olmasını umut ediyor.
İranlı yönetmenler Cafer Panahi ve Muhammed Resulov'un rejim ve ulusal güvenlik karşıtı ittifak kurmaktan altışar yıl hapis, yirmişer yıl meslekten men ve uluslararası kurumlarla iletişim kurma cezasına çarptırılmaları dünya çapında infial uyandırdı. Türkiye'de de sinemacılar çeşitli vesilelerle ve farklı platformlarda protestolarını dile getirdi.

Türkiye'deki sinema kurumlarının temsilcileri ülkemizin bölgede oynadığı rolü göz önüne alarak meslektaşlarının uğradığı bu haksızlığı önlemek için Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'e bir mektup yazdı.

Mektupta,  cezaların politik bir nedenle verildiğini, bir yönetim anlayışına muhalif olmanın karşılığı olduğunu, adaletin ve aklın ölçüleriyle değil zorbalığın ve kör bir nefretin güdümüyle verildiğini belirten sinemacılar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den yardım için harekete geçmesini diledi.
Üyesi oldukları sinema kurumlarını da temsil eden 45 kişinin imzasıyla iletilen mektubu siz değerli medya mensuplarına ekte sunuyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız,
2010 yılının son ayında komşumuz İran kaynaklı bir haber bizi ve dünyanın birçok ülkesindeki sinema sanatçılarını derin bir üzüntüye sevk etti.

Komşumuz İran’da iki meslektaşımız, film yönetmeni Cafer Panahi ve Muhammed Resulov bir mahkeme tarafından altışar yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yazıp yönettiği filmleriyle tüm dünyada takdir edilmiş olan Cafer Panahi’ye ayrıca tarihe kazınacak ölçüde zalim bir ceza daha verildi: Yirmi yıl boyunca yazı yazmama, film çekmeme, yerli ve yabancı basına demeç vermeme ve yurt dışına çıkmama cezası!

Sayın Cumhurbaşkanımız,
Batı ve doğunun arasında yer alan bir ülkenin devlet başkanı olarak bu cezanın gerekçesini ve anlamını bizim kadar siz de biliyorsunuz. Cezalar “politik” bir nedenle verilmiştir, bir yönetim anlayışına “muhalif” olmanın karşılığıdır ve adaletin ve aklın ölçüleriyle değil zorbalığın ve kör bir nefretin güdümüyle verilmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanımız,
Bizler, ülkemizin sinemacıları ve sanatçıları olarak sizden Panahi ve Resulov’a yardım için harekete geçmenizi diliyoruz.
Kuşkusuz bu iki İranlı sinemacı için dünyanın birçok köşesinden sanatçılar ve toplum önderleri üzüntü duymaktadır ve çaba gösterecektir.

Ancak, henüz bitmeyen yargı sürecinin adil bir sonuca ulaşması için İran’la ortak bir coğrafyayı, ortak bir tarihi ve kültürü paylaşan Türkiye’nin sanatçılarının ve devlet adamlarının duygu ve düşünceleri daha anlamlıdır.

Onlara, yakın tarihimizde sizin de bizler kadar tanık olduğunuz  “farklı” ve “muhalif” düşünen sanatçılara yönelik haksız,  hukuksuz ve zalimane cezaların,  insanların vicdanında ve bilincinde açtığı yaralardan bahsedebilir, düşünce ve ifade özgürlüğünün önüne engel koyan güç ve iktidar sahiplerinin tarihte nasıl anıldıklarını hatırlatabilirsiniz.
Türkiye’nin kendi tarihiyle kendi toplumuyla barışmaya yönelik girişimlerde bulunduğu şu günlerde, Panahi ve Resulov’un özgürlüğü için İranlı muhataplarınıza söylenebilecek en uygun “cümle”yi ancak siz söyleyebilirsiniz.

Saygılarımızla.
İsmail Güneş, R. Yılmaz Atadeniz, Atilla Engin, Semra Güzel Korver, Nida Karabol Akdeniz, Galip Gültekin, Erdal Tüşünel,  Mehmet Güleryüz, Erden Kıral, Tunç Davut, Zeynep Özbatur Atakan, Mehmet Eryılmaz, Biket İlhan, Nilüfer Sapancılar, Kemal Öner, Semir Aslanyürek, Derviş Zaimağaoğlu, İnan Temelkuran, Hüseyin Karabey, Feyzi Tuna, Ülkü Erakalın, Hüseyin Kuzu, Yavuz Özkan, Baran Seyhan, Yüksel Aksu, Aydın Sayman, Alin Taşçıyan, Nuri Bilge Ceylan, Ülkü Songül, Tolga Esmer, Sinan Biçici, Mahsun Kırmızıgül, Mehmet Altıoklar, Erdoğan Kar, Janset Paçal, Hikmet Yaşar Yenigün, Rodi Yüzbaşı, Nezahat Gündoğan, Kazım Gündoğan, Hakan Aytekin, Cengiz Tümay, Bayram Deniz, Feza Sınar, Atay Sözer

Cafer Penahi Kimdir?

Cafer Panahi (Farsça: جعفر پناهی, İngilizce: Jafar Panahi) (d. 11 Temmuz 1960, Miyana, İran), uluslararası çapta tanınan, İran Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden olan İranlı yönetmen, senarist ve yapımcı. Venedik Film Festivali Altın Aslan ve Berlin Film Festivali Gümüş Ayı, kazandığı ödüller arasındadır.

2009'da Ahmedinejadın cumhur başkanı ilan edilmesinin ardından çıkan olaylarda sokaklarda Besij milislerince öldürülen insanların anısına düzenlenen törene gittiğinde ilk kez tutuklanıp serbest bırakıldı ancak birkaç ay sonra evinde tutuklanan Cafer Penahi bir daha serbest bırakılmadı. yetkililer hiçbir zaman suçunun ne olduğunu açıklamadı ve 2010 Cannes Film Festivaline günler kala avukatı ve ailesini görmek için açlık grevine başladığını duyurdu.

Cannes Film Festivalinde Fransa kültür bakanı Frédéric Mitterrand ve Fransa dış işleri bakanı Bernard Kouchner hapishaneden gönderdiği mektubu festivalin açılışında okumasıyla beraber sonunda 10 ayın ardından avukatıyla görüşme hakkı buldu. iddialara göre islam devrimi ile iş başına gelen Iranın hakim rejimi islam cumhuriyetinin aleyhine bir film yapma çabalarında imiş ancak Cannes Film Festivaline gönderdiği mektupta "ben şimdiye kadar rejimin aleyhine film yapmadım" cümleleri bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu mektupta şu cümleler de yer almaktadır: "burada bir çok suçsuz tutuklanan sesleri hiçbir yere ulaşmayan insanlar var". Dünya af örgütü Cannes Film Festivalindeki Cafer penahinin boş koltuğunu rejimin susturma deliliği olarak nitelendirmiştir.

Filmleri : 
Beyaz Balon (1995), 
Ayna (1997), 
Daire (2000), 
Kanlı Altın (2003), 
Offside (2006) 

http://tr.wikipedia.org/wiki/Cafer_Panahi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder