7 Ocak 2010 Perşembe

Paranormal Activity: İçimizdeki Hurafeciye Seslenen Bir Film


2007 yapımı film, yerli yapım Musallat'ın USA versiyonu mu desem, benzeri mi desem? Aklıma bir yakıştırma gelmiyor. Salona girdiğimde film başlayıverdi. Eline bir kamera geçirmiş delikanlı Micah (Micah Sloat) sevgilisi Katie'e (Katie Featherston) musallat olan vücutsuz varlığı (varolduğunu çıkardığı seslerden vs anlıyoruz!) tespit etmeye çalışıyor.

Ruh mu, cin mi tartışmalarından sonra varlığın cin olduğuna karar veriliyor ve mücadele başlıyor. Fakat onların taciz eden Şey'in en büyük avantajı elle tutulur, gözle görünür olmaması.

Şey'in derdi kıza sahip olmak! Ta çocukluğundan beri aşık Katie'ye. Bu arada Micah'nın araya girmesine sinirlenmiş olmalı ki, kızı sürekli rahatsız ediyor. Canından bezdiriyor ve ele geçirmeye çalışıyor.

Bu arada benim aklım sürekli, "Bu iki modern toplum evladı neden üfürükçülerden yardım istiyor da tıbbi yardım talep etmiyorlar?" diye bir soruya katılıyor... Fakat almıyorlar işte!
***
Filmin en ilginç tarafı, röportaj tekniği (!) ile çekilmesi. Selfröportaj tekniği de diyebiliriz buna! Kamera sürekli açık. Her şeyi kaydediyor. Özel efekt yok. Bir iki tahtaya güm diye vurma sesi, yere serpiştirilmiş pudralara çıkan ayak izleri, tavan arasına konmuş yanık bir fotoğraf, vs. Yani bir sürü havada kalan soru, soru soru...

Sözün kısası, bütün mantıksızlıklarına rağmen film sadeliğiyle insanın sinirlerini alt üst edebiliyor. Demek ki insanoğlunun içinde daima hurafeye inanan bir eski çağ insan hep var!. Tıpkı korkmaya hazır masum bir çocuğun bulunduğu gibi.

Amerika'da gişesi bir hayli yüksekmiş. Bakalım Türkiye'de ne kadar iş yapacak?

1 yorum:

  1. bazı filmler vardır dilden dile dolaştığı için iş yapar buda onlardan biri olması nedeniyle gişesi yüksek olucak düşüncesindeyim.

    YanıtlaSil