1 Ocak 2010 Cuma

Türk Rüyası, Almanca Çekilir mi?


Duvara Karşı ile bizleri sarsan ve derinden etkileyen, Yaşamın Kıyısında ile hayata, politikaya, kültürler arası ilişkiye (her ilişki çatışmayı da içerir) dair heybesinde ne varsa bizimle paylaşan Fatih Akın’ın son eserini bir “çerez film” olarak beğendim. Akın bir nefes arası, bir mola niteliğindeki “Soul Kitchen” gibi bir filmi her zaman, hatta uyurken bile yapabilir.

“Soul Kitchen” da bizi kendine bağlayan ne var? Fatih’in kendisi, “Benim Türkçe öğrenmek gibi bir derdim yok!” diyen Türk isimli Alman oyuncu Birol Ünen, Hamburg marjinalleri ile kapitalistlerinin çatışması ve nihayet Uğur Yücel’in garip sarığı ile bel çektiği 30-40 saniyelik muhteşem sahnedeki Türk karakterinin ortaya çıkması!


Çeşitli ülkelerdeki eleştirmen meslektaşlar, 2009 Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel, Uluslararası Hamburg Festivali’nde, Art Cinema ödüllerini alan “Soul Kitchen”ı “coşkulu, esprili, abartısız, tavizsiz” sıfatlarıyla nitelemişler. Katılmamak, Fatih’in uluslar arası etkisine sevinmemek mümkün değil.
Fatih inanıyorum ki, daha etkileyici ve dünyanın en iyi 10 filmi listesine girebilecek bir film için rüyalar görüyordur. Çünkü klasik anlamda gideceği yer kalmadı. Oyunun bir üst ve son aşamasında.
Ama onu bir “Alman Projesi” olarak çekeceğine de inanmıyorum. Bir Türk rüyasını Almanca çakabileceğine de.


Bu yazı 01 Ocak 2010 Tarihli Bizim Gazete'de yayınlanmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder