SAYFALAR

5 Kasım 2009 Perşembe

İstanbul’u keşfe devam ederken Çiğdem’in kural kitabı ile karşılaştım


İstanbul için yeni bir blog yapıp yazılırımı oraya aktarana kadar, bu sütundan anlatacağım ona dair olayları, kişileri…Çünkü bir şiirimde dediğim gibi ben İstanbul’u “annem” gibi severim: Meryem Annem, Âmine Annem, annem gibi severim… Kimilerinin dediği “deli gibi” değil…
Deli gibi seven siyasilerin ve para sahiplerinin İstanbul’a ne yaptığını görüyoruz...


Bu Sabah Yağmur Yoktu... Peki İstanbul’da neler yaşadım?

Bu sabah her zaman kullandığım yolu değil, Kadıköy Harem otobüsünü kullanarak Üsküdar'a gittim. Fakat meydandaki "meydan düzenleme" adlı zalim inşaat bir türlü bitmediği için çirkin çinko saclarla çevrilmiş inşaat alanının etrafında dakikalarca dolanmak zorunda kaldım. Allahtan hava güzeldi ve Allah'tan kendini kaplan sanan bir köpek ile karşılaştım. Serseri şey, duvarın üstüne çıkmış gelip geçenin üstüne atmlayacakmış gibi duruyordu. Yandaki fotoğraf kendini kaplan sanan Üsküdarlı köpeğe aittir...

Binlerce Defa Fotoğrafı Çekilmiş Cami

Ön gösterim için Kabataş motor iskelesinden yürüyerek Küçükçiftlik Parkı’na doğru yürürken Dolmabahçe’deki Bezm-i Âlem Valide Sultan (1807—2 Mayıs 1853) Camii’nin görünüşü beni çok etkiledi. İkinci Mahmud’un eşi ve Osmanlı Devleti’nin en batıcı padişahı Abdülmecid’in annesi olan bu hanım hayırseverliği ile tanınırmış. Hatta ilk Galat Köprüsü'nün inşaatının (ahşaptan) onunöncülüğü sayesinde başladığı kayıtlıdır.

Cami sabah güneşinin altında gerçekten ışıl ışıldı. Bu caminin binlerce kare fotoğrafı çekilmiştir diye düşündüm. Hatta 2. Babıâli Şenlikleri sırasında ŞH Fatih Gemisi’nden, ondan önce İstanbul Film Festivali’nin geleneksel motor gezisinde bu defa motorun üst güvertesinden olmak üzere iki defa ben de çekmiştim. Ama bu fotoğraflar hep birbirine benziyordu. Sahile doğru yürüdüm ve nihayet farklı olabileceğini düşündüğüm bir açı buldum… İşte yukarıdaki fotoğrafım böyle doğdu. Önceki yazımda dediğim gibi İstanbul hâlâ güzel… Ancak bu güzelliği yapan doğası ve tarihi mirası… Bugünkü binaları, engelli koşu parkurunu ve köstebek yuvasını andıran yolları değil…

SULUBOYA: TEMPOSUZ TEKNİK BAŞARI

Bu fotoğrafı çektikten sonra Cihat Hazardağlı’nın “Suluboya” filmini dijital ekranlı nadir salonlardan biri olan G-Mall sinemalarının 5 numaralı salonunda izledim. Bugüne kadar hiç kullanılmamış bir teknikle fotoğraftan film yapmış Cihat Hazardağlı. Her bir fotoğraf ile bilgisayarda santim santim uğraşmış. Geniş bir oyuncu kadrosunu filmine angaje edebilmiş. Bütün bunlar filmin olumlu yanları. Ancak hem hikaye, hem dramatik yapı, olayların zaman içinde dizilişi tekdüze ve sıkıcıydı. Hatta konuşmalar bile İngilizce dersi hocalarını konuşmaları gibi tane taneydi. Zannım o ki, kullanılan teknik filmin akışını ağırlaştırdığı gibi, konuşmalarla filmin akışı (dudak hareketlerini senkronu) için böyle bir devir düşürmesi yaşanmış. Sanki 78’lik bir plağı 45 devirde dinliyor gibi bir konuşmaydı Suluboya'daki. Film ekibine gişe başarısı dilemekten başka ne yapabilirim?

Cağaloğlu’na geçtim. Ergun Ağabey’in yokluğu içimi burkuyor hâlâ… Bizim Gazete’ye gittim. Gösterime giren yerli filmleri yazdım. Kıskanmak dışındaki tüm filmlere tek yıldız verdim. Bu eleştiriyi yarın bu sütunlarda bulacaksınız…


TUHAF GİYİMLİ KADINLAR

Bu arada geçen gün Şişli’de fotoğrafını çektiğim kadınları yeniden gördüğümü sandım ama değillermiş. Yanda gördüğünüz gibi Şişli’dekiler daha ilginçti. Finlandiyalıymışlar? Ben Ermeni sandımdı.

Akşam yorgunluktan canım çıkmak üzere mail kutuma bakarken ne göreyim? Çiğdem’in maili beni yeniden canlandırdı. Olasılık Kuralları’ndan bahsediyordu. Bunları tek tek okudum Nihayet birden aklımın ışığı yandı. Kuralların kuralı şuydu: Ne zaman yorgun ve uykusuz olsan çalışmak için mutlka bir bahane çıkar ve dinlenemezsin…



ÇİĞDEM'İN GÖNDERDİĞİ KURALLAR


Mekanik Tamirat Kuralı
Elleriniz yağa bulaştığında, burnunuz kaşınmaya başlar ve acil tuvalete gitmeniz gerekmektedir.

Yer Çekimi Kuralı
Yere düşen her şey en zor ulaşılabilecek noktaya yuvarlanır.

Yanlış Numara Kuralı
Yanlışlıkla çevirdiğiniz bir telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz ve biri daima cevap verir.

Mazeret Kuralı
Patronunuza işe geç kalma sebebinin patlak lastik olduğunu söylerseniz ertesi sabah lastiğinizi muhakkak patlak bulursunuz.

Değişkenlik Kuralı
Eğer trafikte şerit değiştirirseniz, eski şeridiniz şimdi bulunduğunuzdan daha hızlı akar. (Bu hep böyledir)

Banyo Kuralı
Vücudunuz tamamen ıslandığında telefon çalar.

Yakın Tesadüf Kuralı
Beraber görülmek istemediğiniz biriyle beraberseniz tanıdığınız biriyle karşılaşma ihtimali tavan yapar.

Sonuç Kuralı
Birine bir aletin çalışmayacağını ispat etmeye çalıştığınız zaman o alet çalışır.

Biomekanik Kuralı
Kaşınma katsayısı vucudunuzda ulaşılması zor olan yerlerde en yüksektir. Şekilden şekile girersiniz.

Tiyatro Kuralı
Ne olursa olsun koridordan en uzak sandalyenin sahipleri en geç gelir.

Murphnin Soyunma Odası Kuralı
Eğer soyunma odasında sadece iki kişi varsa, onların soyunma dolapları bitişiktir.

Yüzey Kuralı
Tereyağlı ve reçelli ekmeğinizin yeni yaptırdığınız veya aldığınız halıya düşme ihtimali, halının pahalılığı ve yeniliği ile doğru orantılıdır.

Mantıksal Tartışma Kuralı
Neyi konuştuğunuzu bilmiyorsanız her şey olabilir.

Brown'un Fiziksek Görünüm Kuralı
Papuç ayanıza tam geldiyse, o papuç çirkindir..

Wilson'ın Pazarlama Stratejisi Kuralı
Gerçekten çok sevdiğiniz bir ürünü bulup aldığınızda, o ürünü üretmekten vazgeçerler.

Doktorların Kuralı
Eğer kendinizi hasta hissedip doktor randevusu alıp gittiğinizde aniden iyileşirsiniz. Eğer randevu almazsanız hastalık devam eder.

Olasalık Kuralı
Birisi tarafından seyredilme olasalığı yaptığınız işin aptallık katsayısıyla doğru orantılıdır.

1 yorum:

  1. suluboya filmi hakkında yazdıklarınız beni gerçekten çok şaşırttı.filmi bende seyrettim.bukadar emeğe karşı sizin gibi insanlar bile destekleyici olmuyorsa türk sineması sadece recep ivedik seviyesinde sayıklayacaktır.türkiyede daha önce bunun yarı kalitesinde bile yapılmış bir film gösterebilirseniz yazdıklarınızda haklısınız diyebilirim....

    YanıtlaSil