SAYFALAR
▼
7 Ocak 2024 Pazar
ARMINIUS VAMBERY'NİN ÇOCUKLARI
Stephen Hawking’in, “Genetik mühendisliği ile bilgisayar teknolojisinin bir araya gelmesinden” bir felaket doğacağı, bilinen insan soyunun sonu erebileceğine dair uyarısı artık bir kehanet olmaktan çıkıp gerçekleşme aşamasına girdi. Kendilerini ilah sayanların çocuklarının genleriyle “üstün nesil” yapma çalışmalarını, işçi robotlar üreten teknoloji haberleri tamamlıyor. Egemenler, her dakika insanlığı yeni bir kâbusla sınıyor.
Doğrusu, 19. Yüzyıl İngiltere’sinde doğan; Bertrand Russell (1872-1970), Aldous Huxley (1894-1963), gerçek adı Eric Arthur Blair olan George Orwell (1903-1950) gibi “acayip dâhiler” günümüzde içine itelendiğimiz “distopik hayatı” enine boyuna anlatmışlardı. Unutulmaz sloganı ise “Büyük Birader Seni İzliyor”du. Bu söz, hepimizin zihninde birer köstek mıhı gibi çakılı duruyor.
Yaşadığımız ve yaşayacağımız “distopik hayat” hakkında doğru bir sonuca ulaşacak düşünme biçimlerini ise Büyük Birader, üzerimize attığı “iletişim” ağıyla kontrolü altında tutuyor. Doğru bilgiler yüz binlerce cühelanın sosyal medya hesabında inandırıcılığını yitirmiş birer çöpe dönüştürülüyor.
Kitap okumak yerine ekranlara gömülen kafalar, herhangi bir konuyu bütün olarak değil, bağlamından kopartılmış “sözde aforizmalar” olarak anlıyor veya anladığını sanıyor. Bu da, ana dilinde düzgün cümle kurmaktan ve yazmaktan aciz olduğu için okuduğunu anlamadığını anladığımız cühelanın her gün biraz daha cahilleştiğine en büyük karinedir kanaatine varmamıza sebep oluyor.
Geçmişte Marksist olduğu halde “Das Kapital” okumamış komünist cahiller vardı. Slogan peşinde koşarlardı. Hatta fikir ufkumuzun en parlak yıldızlarından Cemil Meriç de bir yazısında, “Mahkemede Komünistim diye bağırdığımda bir tek işçinin elini dahi sıkmamıştım” diyerek bu durumu trajik bir şekilde ifade etmişti. Türkçü olup Atsız okumayan, İslamcı olup en zaruri birkaç sureyi bırakın, “Kelimeyi Şahadet” getirmeyi bilmeyen ama sosyal medyada Büyük Birader’in başımıza sardığı ağlarda dolaşan yüz binlerce cühela…
Süratle akıp giden haberler arasında İsrail ajanı olduğu için tutuklanan insanların yüzünü, tipini hâl ve tavırlarını izleyince, Arminius Vambery’nin mezarında takla attığını düşündüm. Başta Kur’an ve ilmi hadis olmak üzere coğrafya, tarih, felsefe bilimleriyle dolu bir beyin olan Arminius Vambery, II. Abdülhamit Han gibi çağının en şüpheci şahsiyetlerinden bir devlet adamını bile inandırarak ta Buhara’ya kadar gidip dönmüş, topladığı bilgileri İngiliz gizli servisine aktarmıştı. Bugün ajan diye yakalanan paçozların Arminius Vambery ile mukayese edildiklerinde çöp bile sayılmayacaklarından emin olarak soruyorum.
Bu kadar düşük seviyeli insanlar nasıl oluyor da bizim toplumumuzda yer bulup bilgi topluyorlar? Veya nasıl olup toplumumuzu kışkırtabiliyorlar?
Cevabımı da yine kendim vereyim: Çünkü iletişim yoluyla cehaletleri berkitilmiş bir toplum içindeler ve kendi dinini, tarihini, insanını tanımayan cühelaları da elde etmek her şeyden daha kolaydır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder