SAYFALAR

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Vampir Avcısı: Abraham Lincoln: Yaşasın Eğlence, Kahrolsun Gerçek

Timur Bekmambetov’un yönettiği Vampir Avcısı: Abraham Lincoln (Abraham Lincoln: Vampire Hunter), tam bir “geyik sineması örneği”. Neden “geyik sineması örneği?” çünkü daha sonra Amerika'nın 16. başkanı olacak Abraham Lincoln, daha çocukluğunda vampirlerin ülkeyi ele geçirme plânları olduğunu, anneciğini vampirlere kurban verdiği gece keşfeder… Kahkaha mı atsak, kederlenip Lincoln gibi köleliği kaldırmış bir başkanın ruhunun muazzep edildiğine mi üzülsek? Bilemiyorum.
Kazak asıllı yönetmen Timur Bekmambetov ile ekibi, seyirlik film yapmışlar; dünya sineması için bir ilk olan atlar üzerinde yapılan mücadele sahnesiyle aksiyon sinemasına taze bir soluk katmışlar. Abraham’ın üzerine erimiş gümüş dökülerek “vampirkeser” hale getirdiği baltayı tutuşu, elinde çevirişi Uzak Doğulu bilge sporcuların hareketleri kadar zarif ve estetik koreografiyle göstermeleri sabık başkana karşı centilmenlik prensibinin ellerinden bırakmadığını gösteriyor! E, ne de olsa Lincoln bir başkandır ve bir odun kıran bir baltacı gibi gösterilemez ya! Bütün bu ve benzeri ayrıntılarda verilen sinema sihirbazlıkları iyi güzel ama gerçek uçup gidiyor... Sinemanın  bir “yabancılaştırma/yalanlaştırma” gösterisine dönüştürülmesi bu filmde de ana yaklaşımı belirliyor. Sözün kısası, “Yaşasın eğlence, kahrolsun gerçek!” deniyor.

ABDA İÇ SAVAŞI GERÇEĞİNDEN BİR KESİT
Şimdi Abraham Lincoln’ün yaşadığı dönemde kimlerle nasıl ve ne için mücadele ettiğini alıntılayalım:
-'B'nai B'rith' (Ahitin Çocukları), ABD mason ve Yahudi örgütleri arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir; yalnız Yahudilerin üye olabildiği mason ritüellerine, kurallarına, ilkelerine sahip Siyonist bir örgüttür. Bu konuda ünlü Yahudi Ansiklopedisi şunları yazar: "B'nai B'rith, 1843'de, bir gurup ABD'li Yahudi tarafından kuruldu. B'nai B'rith kurulduğu andan itibaren ABD politikalarını her türlü aracı kullanarak yönlendirmeye çalıştı. Örgüt dışarıya kapalıdır; yapıp ettikleri konusunda kanıt toplamak ya da girişimleri önceden haber almak olanaksızdır. 1990'larda komünizm çöktüğünde görüldü ki, B'nai B'rith çöküşten bir süre önce Moskava'da, Leningrad'da, Sofya'da ve Warşova'dadır ve oralarda gizli operasyonları yönetmektedir. Bu kentlere B'nai B'rith'in hemen ardından Anglikan Kilisesi ve püritenler gizlice gelerek sonradan hiçbir biçimde açıklayamadıkları girişimlerde bulunmuşlardır.

B'nai B'rith en açık siyasal tavrını, ABD İç Savaşında gösterdi; açıkça Güneylilerin, kölecilerin yanında yer aldı. Çünkü köle ticaretinin tamamına yakını Yahudi tüccarların elindeydi ve Güneyli toprak sahipleri arasında Yahudiler önemli bir yer tutuyordu. Kuzeylilerin safında yer alan Yahudiler, gizlice B'nai B'rith üyesi Judah P. Benjamin'in girişimleri ile Güneylilerle gizlice iletişim kurmuşlar, Kuzeyin aleyhine çalışıyorlardı. Abraham Lincoln'un kurduğu gizli servisin başındaki La Fayette C. Baker, 1862 yılında, Washington'da avukatlık yapan Simon Wolf adlı bir B'nai B'rith üyesini casuslukla suçlayarak tutuklatır. Araştırma sonunda, Simon Wolf, Güney adına gizli girişimlerde bulunan yasadışı bir gizli örgütün üyesi olmak suçlaması da yüklenir; bu gizli örgüt B'nai B'rith'dür. La Fayette, C. Baker'in bulup ortaya çıkardığı kanıtlar karşısında Kuzey Orduları Komutanı General Ulysses, S. Grand 11 Numaralı emri ile Kuzey Ordularında görevli tüm Yahudi personelin orduyu terk etmesini ister. Ama ne var ki, Kuzeyli Yahudiler tüm Amerikan ekonomisine egemendirler ve onlarsız savaşı sürdürmek, hatta devleti ayakta tutmak olanaksızdır. Abraham Lincoln 11 nolu emri geri aldırır.

Abraham Lincoln'u öldüren tetikçi John Wilkes Booth ile Simon Wolf arasında yakın bir ilişki vardır; J. W. Booth suikasttan bir kaç saat önce, Wilkard Hotel'de S. Wolf ile gizli bir görüşme yaptı; bu görüşmede ne konuşulduğu hiçbir zaman açıklanmadı. Abraham Lincoln mason olmayan ender ABD başkanlarından biriydi.

Demek ki neymiş? Sinema bir “yalanlaştırma/ yabancılaştırma” zanaatına indirgenebilirmiş…

Alıntı İçin Kaynak:
.



(17.08.2012)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder