SÖYLEMEK İSTESEM GÖNÜLDEKİNİ
DİLİME DOLANAN IZDIRAP OLUR!

46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Dedeman Otel bahçesindeki kokteyl ve Cam Piramit’teki törenle başladı. Son yıllardaki en fazla “yerli sanatçı” katılımıyla gerçekleştirilen açılışta Tanju Gürsu, Tarık Akan, Bulut Aras, Ediz Hun, Ekrem Bora, Eşref Kolçak, Aytaç Arman, Eylem Şenkal, Fatma Karanfil, Gönül Yazar, Nilüfer Aydan, Salih Güney, Selma Güneri, Süleyman Turan, Umut Sezgin, Ülkü Erakalın, Yetkin Dikinciler gibi ünlü simalar vardı.

"Halkın Festivali" özdeyişine uygun olarak bu yılki uluslararası açılışın gerçekten "halk tipi" bir görüntüsü vardı. Belediye Başkanı Prof. Mustafa Akaydın ve ekibi konukları Dedeman Otel bahçesinde karşılarken Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar ve Ulusal Jüri Üyeleri’nin bu kokteylde bulunmayışı dikkatimi çekti.

SİNEMA TARİHİ DERSİ VERMEK DE NEYİN NESİ?


Cam Pramit’teki törende 1960’ların sineması “dersi” önce komikti. Fakat sonra giderek sıkıcı bir derse dönüşmeye başladı. Halit Kıvanç’ın kimi zaman tekleyerek ve söyleyeceklerini unuttuğu için atlayarak vermeye çalıştığı bu dersi Nijat Özön’ün Sinema Tarihi kitabını okuyarak da öğrenebilirdik. Hatta SİYAD üyesi olup geçen yıllarda kadınlara dayak atılma meselesinde önemli role sahip bir arkadaşımız, insanların kendi aralarında “Yarın sınava mı gereceğiz?” gibi şakalaşmaya başladıklarını bile söyledi. Görkemli, tempolu bir açılış bekleyerek gelen konukların pek çoğu ya evlerine ya otellerine gitti. (Bunlardan biri ekonomi muhabiri Meliha Okur’du!) Davetlilerin bir kısmı da dışarı çıkarak alkışların yükselmesini ve heyecanını artmasını bekledi ama nafile…


MELİHAT GÜLSES GECEYE DAMGASINI VURDU!

Gecede en çok eğlenen ve kelimenin tam manası ile geceye damgasını vuran kişi sarıyorum ses sanatçısı Melihat Gülses oldu. Gülses 1960’larda Türk sinemasında kullanılan şarkıları ikişer ikişer okumaya başladı. Bu arada ilkokul müsameresinde rol alan çocuklar gibi, sanatçılar çıkıp Antalyalıları selamladılar… Melihat Hanım tekrar sahne aldı iki şarkı daha söyledi. Bunun arkasında bir gurup sanatçı yeniden sahne alarak halkı selamladı…
Giderek sinir bozucu bir komedi filmine dönüşmeye başlayan bu duruma Melihat Hanım el koydu. Sahneye birlikte çıkan sunucular Halit Kıvanç ve Nehir Erdoğan’ın sahneyi terk etmesine ve kulise geri dönmesine sebep oldu. İki şarkıyı 4'e çıkarttı. Bülbül gibi şakıdı. Arkasındaki büyük ekrandaki kötü siyah beyaz görüntüler ve cızırtılı seslerde güya Türk sinemasının 60’lı yılları vardı!

BİR GÜNAH KEÇİSİ ARAMIYORUM!

Burada elbette AKSAV ve Büyük Şehir Belediyesi’nin bir kabahati yok! Onların paraları az ve zamanları kısıtlı idi. Bu durumda akla festivale danışmanlık hizmeti veren, yıllar boyunca Türkiye’de büyük film festivallerinde görev almış, Avrupa’nın büyük festivallerinde ise izleyici olarak bulunmuş kişi veya kişiler geliyor!

46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali açılış programın bu kadar arabesk, bu kadar amatör, bu kadar el yordamı ile gerçekleştirilmesine nasıl göz yumabildiler?


Üstelik Antalya’nın (AKSAV) bu kadar deneyimli kadrosu yeniden işbaşına getirilmişken!

Hayretler içindeyim…

Lütfen biri bana bu festivalin neden bu kadar arabesk bir açılışa müstahak görüldüğünü açıklasın!