14 Mart 2010 Pazar

Ermenilerle kan bağımız, kavgadan önceye dayanıyormuş! Bilen Var mı?


Tarihin Arka Odası'nda önceki gece bir Ermeni vatandaşımızı konuşturdular. Bu Bey, MAMİKONYAN’lardan söz etti. Bu önemli konu her nedense orada bulunan Türkleri (Pelin Batu’nun konuyu bilememesi normaldir ve onu dışarıda tutuyorum) enterese etmedi! MAMİKONYAN’lar için “efsane” dediler ve geçiştirdiler. 

Oysa bütün sohbetin ana eksenini oluşturacak kadar önemli olan bir konu olduğunu düşünüyorum. 

Hasan Oktay’ın Ermeni Kaynaklarında Türkler ve Moğollar isimi ile yayınladığı eserde, Tatarların Eşkali başlıklı kısımda MAMİKONYAN adı geçer. 

Şöyle:“Fakat görülmeyen yerlerden vürud eden bir nur validesinin hanesi çatısından girip ona öyle hitap etti: Gebe kal! Bir oğlun olacak ve bu oğlun dünyaya hakim olacak!” onların kavline göre bu hükümdarın doğum tarzı böyle idi. Bu keyfiyet Mamikonyan’lar (64) ailesine mensup Serkis’in Amira’nın ve  
Arslan Bey’in kardeşi Marzab’ın oğlu Prens Greguar  tarafından bize nakledildi.”

Yukarıdaki cümlede Mamikonyan kelimesinin yanına konan 64 numaralı dip notun açıklaması ise aynen şöyledir: “Çin’deki hakimiyet mücadelesine karışıp sonra da burada tutunamayarak kaçan ve muhtemelen de Türk kökenli olan Mamikonyan’lar  Ermeni milletinin oluşumunda önemli bir etnik unsur olmuşlardır. Moses Khorentas'i History of Armenians, Translation Robert W Thomson)  London 1980, s 57.

Eğer bir dakika durup düşünürseniz, Ermeni’lerin “milletleşme sürecinde” bir Türk grubunun varlığından söz ediliyor! Yani her iki ulusun bildiğimiz geçmişten önce bile bir arada bulunmuş, birlikte yaşamış ve kız alıp vermiş olduğunu gösteriyor. 

Ve... Tarihin Arka Odası ekibi tarafından “Efsane” diyerek geçiştiriliyor.

Türk entelektüelleri ile bunların yardakçıları ve dedikoducu taifesi ertesi gün “Pelin Batu ağladı” muhabbeti yapıyor.

Heeeey Hanımlar Beyler, Ermenilerle kan bağımız, kavgamızdan önceye dayanıyormuş, bu sizi heyecanlandırmıyor mu?

Altyazı: Pelin Batu'ya neden bu kadar düşmanca davranıldığını da anlayamıyorum. Zarafetinden mi? Güzelliğinden mi? Her program için seyircisine saygı duyarak harıl harıl çalıştığından mı? Bilen varsa bana anlatsın lütfen. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder