9 Şubat 2010 Salı

Tadı Gerçekten de Damağımda Kaldı!

Önceki günlerde Twitter’dan dünya âleme ilan ettimdi. Sibel Savacı bana, “Food In Life, Gastronomi Yayınlarından, Öykülerle Tatlandırılmış Bir Yemek Kitabı: Mehmet Soykan’la Tadı Damağımda Kaldı” kitabının tanıtım etkinliği için mail gönderdiğinde, en çok güzel ve güleç yüzlü arkadaşımı yeniden göreceğim için sevindim.

“Food In Life” şirketi gastronomi sektöründe birçok alandı birden girmiş. Bunlar haber portalı, dergi, gastronomi organizasyonları ve İnternet TV gibi günümüz iletişim biçimlerinin tümünü kullanmak gibi bir yaklaşıma sahip. Şirket bununla da yetinmeyerek farklı bir yemek-öykü kitabı ile yayın hayatını çeşitlendirmeye karar verip bunu hayata geçirdi. Ünlü aşçılardan Mehmet Soykan’ın hünerleri ve tecrübesini satırlara döktüğü, kitabını yayınladı. Kitabın adı da içeriği de ilginç.


Food in Life sahibi Genel Yönetmeni Gökmen Sözen, Mehmet Soykan’ın kitabını anlatırken şunları söyledi: “Pişirdiği her yemeğe kendinden lezzet yorumunu katan başarılı şef Mehmet Soykan, “Food in Life Gastronomi Yayınları”ndan çıkan yeni kitabına bu defa bilgi ve tecrübesini kattı. Özenle hazırlanan “Tadı Damağımda Kaldı” yemek kitabında, değişik yöre ve bölge yemek kültürlerinden toplanan tarifler sade bir anlatım şekliyle sunulurken, şef Mehmet Soykan yemeklere ait anı, bilgi, tecrübe ve ilginç hikâyelerini okuyucularıyla paylaşmayı seçti.” 
Tanıtım etkinliğinde bir konuşma yapan Soykan ise kitabının profesyonel bakış açısıyla, ancak amatör ruhla hazırlandığının altını çizdi. 


Mehmet Soykan'ın verdiği "minimalist" tarifler üzerine gözlerimizin önünde hazırlanan minik atıştırmalıklar ise gerçekten çok farklı lezzetleri bir lokmada bir araya getiriyor ve insanın damağında, o anı bir daha unutmamak üzere farklı bir lezzet bırakıyordu. Bir etkinlikten diğer bir etkinliğe koşuşturmak gibi 30 yıllık muhabirlik refleksime mağlup olacağıma, gelen sıcakların nefasetine kendimi bıraksaydım daha iyi olacaktı diye düşünüyorum şimdi. 


Fakat bu güzel etkinlikte yeni arkadaşlar edindim. Mesela Yıllar önce Çiğdem Simavi'nin bir KÜSAV etkinliğinde tanıştığım ve geniş tarihi eser kültürü ile beni çok şaşırtan Nedret Taciroğlu'nun genç ve yakışıklı oğlu Yaman Taciroğlu ile arkadaşı Mezzaluna'nın Tedarik ve Satınalma Müdürü Sertaç Hamza gibi. Bu arada bnim etkinlik sahasında bulunduğu anlarda İstanbul yiyecek piyasasının önemli isimlerinden Sahan restoranları sahibi Tahir Bey de geceye katılanlar arasında yerini almıştı. 


Buradan dünyanın en güzel gözlü iletişimcisi Sibel Savacı'ya açıkça soruyorum: Bir başka etkinliğe giderek kaçırdığım muhteşem lezzetlerin telafisi mümkün mü? 



1 yorum:

  1. asıl sizinle tanışmak ve sohbet etmek benim için büyük bir zevkti
    Sevgiler,
    Sertaç Hamza

    YanıtlaSil